YÖK, akademide kadının güçlenmesine
yönelik yeni politika için harekete geçti.
Anadolu Ajansından alınan bilgiye göre, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof.
Dr. M. A. Yekta Saraç'ın başkanlığında Türkiye'de görev yapan kadın
rektörler, YÖK'te düzenlenen toplantıda bir araya geldi. YÖK Başkanı Saraç
toplantıda yaptığı açıklamada, Türkiye'de görev yapan kadın rektörler ile birlikte
akademide kadının güçlenmesine yönelik bir çalışma başlattıklarını
bildirdi. Saraç, bu kapsamda, kadın akademisyen oranlarıyla ilgili
yakalanan ivmenin devam ettirilmesi, güvenli kampüs gibi konularda
belirleyecekleri kriterlere göre üniversiteleri bir sıralamaya tabi
tutacaklarını ve bu sıralamayı kamuoyuna açıklayacaklarını belirtti. YÖK
Başkanı Saraç Türk yükseköğretim sisteminde görev alan kadın rektörlerle bir
araya gelmelerinin çok yararlı sonuçlarının bulunduğunu ifade etti.
TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak
Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması
Komisyonu'na geçen hafta bir bilgilendirme yaptığını hatırlatan Saraç,
"Türkiye'nin kadın akademisyen sayısında çok iyi durumda olduğunu hatta
Batı Avrupa ülkeleri ile mukayese edilmeyecek düzeyde üst düzeyde olduğunu
görüyoruz. Kadın akademisyen sayımız Türk akademisi için yüz akı bir
durum." dedi.
Avrupa Komisyonu'nun bu ay sonuçlanacak bir raporunun yayımlanacağına
işaret eden Saraç, "O raporda da Türkiye'nin akademide ve Ar-Ge'de kadın
doktoralı iş gücü görünürlüğünün ortalamaların çok üstünde olduğu hususu ortaya
çıkıyor." dedi.
"Avrupa'daki kadın akademisyen oranı artışının durmasından endişe
duyuyoruz"
Avrupa Üniversiteler Birliği Başkanı ile geçen ay kadın akademisyen
sayılarına ilişkin bir görüşme yaptığını aktaran Saraç, şöyle devam etti:
"Kendilerine bizim bir sorumuz oldu. Avrupa üniversitelerinde kadın
akademisyen oranının artışının durduğunu bunun sebebinin ne olduğunu ve Türkiye
olarak bundan endişe duyduğumuzu kendilerine ifade ettik. Türkiye'nin kadın
akademisyen verilerini kendilerine sunduğumuzda hayretler içerisinde kaldılar.
Türkiye, akademideki kadınların görünürlüğü açısından çok iyi bir durumda, Batı
Avrupa ülkelerine göre çok daha iyi bir durumda. İleriye yönelik de daha da
umutla bakmamıza yol açan gelişmeler de var. Şu an belki profesör unvanına
sahip kadın akademisyenlerin erkek akademisyenlere oranında makas nispeten açık
olmasına rağmen bütün Avrupa'da da bu oran benzer şekilde. Doçent kadın
akademisyenlerle erkek doçent akademisyenler arasındaki makas aralığının daha
kapalı olduğunu, kadın doktor öğretim üyelerine baktığımızda ise makasın
neredeyse kapanmış olduğunu, kadın araştırmacı görevlilerine bakıldığında ise
bu oranın kadınlar lehine olduğunu görüyoruz. Yani Türkiye'de geleceğin
profesör oranının kadınlar lehine daha fazla olacağını söyleyebiliriz."
"Kadın rektörlerin raporunu, karar mekanizmalarımıza
yansıtacağız"
Yekta Saraç, kadın rektörlerle düzenlenen toplantıya ilişkin, şu bilgileri
verdi:
"Akademide kadının güçlenmesine yönelik bir çalışma başlatıyoruz.
Bugünkü toplantımızda aslında bunun bir habercisi. Kadın rektörlerimizle
müzakere ettiğimiz husus, kadın akademisyen oranlarıyla ilgili bu gelişimin
daha da güçlü şekilde nasıl devam ettirileceği, bunun üst yönetici başlığı
altında nasıl daha da ileri götürüleceği hususuydu. Diğer taraftan da kız
öğrencilerimizin bulundukları kampüste daha rahat, daha güvenli daha huzurlu
bir şekilde eğitim öğretimlerini sürdürmelerine yönelik nasıl tedbirler
alınacağı hususlarını da müzakere ettik.
Toplantıda kadın rektörlerimizden bir de talepte bulunduk, bu da bütün bu
süreçleri, kadın rektörlerimizin kendi aralarında oluşturdukları bir mekanizma
ile başlatıp nihai raporlandırmayı tamamlamaları bizim herhangi bir hususta
kendilerini yönlendirmemizi beklemeden rapora nihai şeklini vermeleri oldu.
Karar mekanizmalarımıza da bu raporu yansıtacağımız konusunda sözümüzü de ifade
ettik. Akademideki kadının güçlendirilmesi, kampüslerdeki kız öğrencilerimizin
daha güvenli ortamlarda daha huzurlu bir şekilde eğitim öğretimlerini
sürdürebilmelerine ilişkin kriterlerin yine kadın rektörlerimiz tarafından
belirlenecek. Bu bir ilk. Ama biz başka bir hususu eklemek istiyoruz. Bu
kriterlere göre üniversiteleri değerlendireceğiz ve kamuoyuna bu kriterler
neticesindeki üniversitelerin durumunu çok şeffaf bir şekilde açıklayacağız.
Engelsiz Üniversite Ödülleri gibi kadın öğretim üyelerinin ve üst yöneticilerin
istihdamı ile güvenli kampüs gibi fiziki kriterleri belirleyerek üniversiteleri
bir sıralamaya tabi tutacağız ve bu sıralamayı kamuoyuna açıklayacağız."
Yekta Saraç, toplantıya katılan kadın rektörlerden bir bölümünün
kampüslerdeki kadına yönelik taciz ile ilgili cezaların yetersiz olduğu
hususunda görüş bildirdiğini aktardı. Bu konuyla ilgili eğer mevzuatta bir
değişiklik gerekmesi halinde yasamanın bu konuya çok olumlu yaklaşacağına
inandığını kadın rektörlere aktardığını dile getiren Saraç, "Konunun
hukuki boyutunu da yine kadın rektörlerimiz ele alacak. Disiplin mevzuatında da
buna yönelik herhangi bir değişiklik gerektiren bir husus var ise onların da
üzerinde çalışacak olan kadın rektörlerimiz ve biz de bunu gerekli mercilere
taşıyacağız" dedi.
Saraç, Yeni YÖK olarak tüm süreçlerde olduğu gibi bu konuda da süreçleri
açık ve şeffaf bir şekilde yürüteceklerini vurguladı.
Kadın rektörler ne dedi?
Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, toplantıya
ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Yükseköğretimdeki kadın istatistiklerine yansıyan çalışmalardan dolayı YÖK
Başkanı Saraç'a teşekkür eden Çakar, "Son yıllarda maalesef çözüm
üretmeden öneri getirmeden eleştirmek bir alışkanlık haline geldi. Oysa ki
ülkemizde kadın alanında rakamlara da yansıyan çalışmalar yapılıyor. Bu
çerçevede 10 vakıf 8 devlet üniversitesinde olmak üzere Türkiye'de 18 kadın
rektör görev yapıyor. Yükseköğretim alanındaki kadın akademisyen sayısı da
Avrupa ortalamalarının da çok üstünde." dedi.
Toplantıda, Türkiye'yi kadın akademisyenlerin büyük bir cazibe alanı ve çok
değerli bilimsel projeler ve değerler üretebilecekleri bir alan haline
getirebilmek için yapılabilecekler konusunda istişarelerde bulunduklarını dile
getiren Çakar, "YÖK Akademi Liyakat Platformu'nun işlevsel hale
getirilmesi ve tüm üniversiteler tarafından kullanılması, yükseköğretimde
kadınların liderlik alanlarına da talip olabilecekleri cesaret verici ve motive
edici atmosferler oluşturulması da önerilerimiz içinde bir parça."
değerlendirmesinde bulundu.
İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli ise kadın
akademisyenler ve üniversitelerde kadın profili konusunda bugüne kadar verdiği
destek ve getirdiği yeni açılım için YÖK Başkanı Saraç'a teşekkür
etti. Yükseköğretimde kadın öğretim elemanı sayısı AB üniversitelerinin
çok önüne geçtiğini vurgulayan İzmirli, YÖK 100/2000 Projesi'ndeki kadın
araştırmacı sayısındaki artışla bu sayının giderek artacağını
söyledi. Kadınların üst yönetimde de görev almaları konusunda son yıllarda
büyük atılımların yapıldığını ifade eden İzmirli, kadın rektör sayısının en
fazla olduğu dönemin yaşandığını, kadın dekanlarla birlikte üst yöneticilikte
de Türkiye'nin Avrupa ortalamalarının üzerinde bulunduğunu söyledi.
YÖK'teki toplantının da son derece verimli geçtiğini ve YÖK'ün bu konuda
getirdiği yeni açılımlardan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren İzmirli,
kadın rektörler olarak kadın araştırmacılar için liyakat esaslı bir
görevlendirmenin olması gerektiği konusunda görüş bildirdiklerini aktardı.
Yükseköğretimdeki öğrencilerin yüzde 50'ye yakının kız öğrencilerden
oluştuğunu ve bu öğrencilerin yaşadığı bazı sıkıntılar olduğunu dile getiren
İzmirli, "Kadın ve şiddeti bir araya getirmekten üzülerek bahsettiğimiz bir
konu gündemde. Kadına yönelik şiddetin, tacizin üniversitelere yansımasını
ortadan kaldıracak güvenli kampüs gibi çalışmaları da kapsayacak bir
değerlendirme yapacağız. İnşallah yükseköğretimimizde daha güvenli daha huzurlu
gelişime açık bir neslin müjdesini vermek isteriz." dedi.