Eitimin Dnm Sempozyumu balad

Türkiye Özel Okullar Derneği’nin (TÖZOK) “Eğitimin Dönüşümü” başlığıyla Antalya’da yaptığı 20. Eğitim Sempozyumu başladı. Konuşmacılar ve bini aşkın katılımcı Palazzo Hotel’de buluştu. 

TÖZOK’un 'Eğitimin Dönüşümü' başlığıyla Antalya’da yaptığı 20’inci Eğitim Sempozyumu başladı. 680 okuldan, 1400’e yakın katılımcı üç gün boyunca düzenlenecek toplantılara katılıyor. TÖZOK Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk, yaptığı konuşmada şunları söyledi:


Salgında Türkiye yatırımların faydasını gördü
"Bakanımız göreve geldiği günden beri okulları açık tutma konusunda büyük kararlılık gösterdi. En son kapanan yerler okullar olacak beyanatı ve bakanımızın gayretleri sonucudur. Salgın nedeniyle yüz yüze eğitim yapamayan, imkanı olamayan ülkeler karma sistemlere geçmişlerdir. Türkiye yaptığı yatırımların büyük çapta faydasını gördü, internet, EBA ve TRT ile öğrenciler eğitim imkanına kavuştu. Özel okullar süratle yazılım program satın alarak sıkıntı çekmeden bu süreçten başarılı ile çıktı. Değişen dünya ve geleceğe bakıldığında eğitim barajları yıkarak dönüşüyor. Zaman içinde öğretmen merkezli eğitimden öğrenci merkezli eğitime dönmek, uzaktan eğitim imkanlarından yararlanmak büyük değişimin minik yapı taşlarıdır."


Eğitimdeki değişime sırtımızı dönemeyiz

"Bugün burada, 'Eğitimin Dönüşümü' başlığı altında değindiğimiz bu süreç, yaşadığımız değişimin ta kendisidir. Değişen dünyaya ve geleceğe bakıldığında eğitim, barajları yıkarak dönüşüyor, gerçekte de dönüşmek zorunda. Bundan böyle sanayi devrimi ile biçimlenmiş bir eğitim anlayışını sürdürmek mümkün değildir. Zaman içinde öğretmen merkezli eğitimden, öğrenci merkezli eğitime dönmek, eğitime teknolojiyi monte etmek, kısmen teknoloji kullanımı ile uzaktan eğitim imkanlarından yararlanmak ve benzeri çalışmalar ancak büyük değişimin minik yapı taşları olabilir. Bina mimarileri, sınıf yapıları, aynı yaş gruplarının aynı sınıflarda eğitim yapmaları, keskin çizgilerle belirlenmiş müfredatlar, haftalık ders saatleri, derslerin yapılacağı yerler, kullanılacak araçlar, ölçme değerlendirme sistemleri, diploma yapıları, dönüşmek ve günümüz şartlarına uymak zorundadır. Bugün eğitim verdiğimiz öğrencilerin özelliklerine, mesleklerin dönüşümüne ve dünyadaki değişime sırtımızı dönemeyiz."

Dünya, eğitim 5.0 konuşuyor
"Dünya Eğitim 5.0’ı konuşuyor, bizim de geç kalmadan konuşmamız, gereklerini yapmamız, dönüşmemiz gerekiyor. İlk kez Japonya’da dile getirilen Toplum 5.0 Süreci ile birlikte Eğitim 4.0’dan Eğitim 5.0’a geçiş başlamıştır diyebiliriz. Toplum 5.0 için kilit kelimeler; teknoloji, teknolojinin yarattığı imkanlar, toplum ve bütünleşme olarak sıralanabilir. Amaç teknoloji ile bütünleşen, teknolojinin sunduğu tüm imkanları yaşamı ile bütünleştiren, imkanları değerlendiren, yeni ve yaratıcı fikirler, buluşlar üreten bir toplum yaratmaktır."


Öğrencilerin mutlulukları unutulmamalı

"Burada öğrencilerin özellikle öğrenme farklılıklarının, kişisel ve sürekli gelişimin, müfredatın, proje bazlı öğrenmenin, teknolojinin, değerlerin ve insanlığın odağa alınacağını tahmin ediyorum. Öğrencilerin geleceğini planlarken onların mutlulukları, psikolojileri ve gelişimleri de unutulmamalıdır."

Okulöncesi eğitim yüzde 100’e ulaşmalı

"Sayın Bakanımızın önem verdiği bir diğer husus olan, okul öncesi eğitime ayrı bir başlık açmamız gerektiğine inanıyoruz. Okul öncesi eğitim ülkemizin geleceği için hayati önem taşımaktadır. Gelişmiş ülkelerde yüzde 100’lere varan okul öncesi eğitim, ülkemizde 5 yaş gurubunda yüzde 85’e yakındır. Bir çocuğun gelişim aşamasında 6 yaş sonuna kadar olan dönem, en önemli gelişim basamaklarından biridir. Özel okullar olarak resmi okul öncesi kurumların yüzde 100’e ulaştırılması bizleri mutlu eder. Bu alanda hizmet veren kurumlarımızın adil ve etik rekabet anlayışıyla çalışacağından da şüphemiz yoktur. Bir adım öteye giderek el birliği ile okul öncesi eğitimin 3 yaşa kadar indirilmesini, özellikle gelişmekte olan bölgelerde yüzde 100’e ulaştırılmasını önermek isteriz. Böylece ana dilini çok iyi öğrenen, demokrasi, vatan sevgisi, çevre bilinci ve daha pek çok değerle donatılmış bir gençliğe ve sürdürülebilir bir geleceğe sahip olmak mümkün olacaktır."