Adem Öztürk

Çocuklarımızın eğitimi ailelerin ve toplumumuzun en önemli kaygısı. Bilim çağındaysa, en önemli zenginlik bilim insanı yetiştirmektir. Nitelikli nüfusa sahip olan ülkeler refah ve huzur içinde yaşamı başarmış olan ülkelerdir. Ülkemiz bilim insanı yetiştirmek üzere son yıllarda önemli mesafeler alıyor.

Toplumların genel nüfus oranının yaklaşık %2-2,5 oranın üstün zekalı ve üstün yetenekli  olduğu gerçeği, ülkemiz genç nüfus sayısı dikkate alındığında bizim için en önemli ödevimizin nitelikli bilim insanı yetiştirmek olduğunu ortaya çıkıyor. Çocuklarımıza emanet edeceğimiz geleceğimizin Türkiyesi, nitelikli bilim insanlarıyla inşaa ediliyor. En değerli hazinemizin nitelikli bilim insanı olacağı kesin.

Nizamulmülk tarafından kurulan Selçuklu eğitim kurumları, Osmanlı dönemi Enderun okulları, eski Yunan eğitim kurumları toplumların zeki ve üstün zekalı öğrencilerini eğittiği yetiştirdiği okul/kurumlarıdır.

Son dönemde ülkemizde hemen hemen her il ve büyük ilçelerinde BİLSEM (Bilim Sanat Merkezleri) kurularak çocuklarımızın Bilim, eğitim ve uygulamalarıyla tanışmaları sağlanmakta.

Bilindiği üzere bilim sanat merkezlerine öğrenci seçimi belirli kurallar ve değerlendirme kriterleri sonucunda ilkokul ikinci sınıftan itibaren öğrenci alımına başlamakta ve oldukça farklı ve kaliteli ve nitelikli eğitim uygulama ve programları ile eğitim vermektedir… Bilim sanat merkezleri öğretmen seçimindeki ayrıcalıklı durumları ve mevzuatı gereği geleceğin bilim adamlarını yetiştirmede nitelikli öğretmenlerle çalışmakta.

Öğrencilerin Rekabetçi değil işbirlikçi  eğitim verildiği, bilim uygulamalarının daha ikinci sınıftan itibaren uzman eğiticiler tarafından yapıldığı, erken çağda dijital kodlama eğitimlerinin verildiği program ve uygulamalar, deney yoluyla yaparak ve yaşayarak yapılan  çalışmalar, her alanda çağına örnek ve model olacak bilim insanı yetiştirmede öncü kurumlar olarak BİLİM SANAT MERKEZLERİ önemli yer tutmakta. BİLSEM sayılarının artırılması ve niteliklerinin geliştirilmesi ülkemiz eğitime katkısı tartışılmasız çok muazzam olacaktır.

BİLSEM: Rekabetçi eğitimi sonlandırabilecek bir Bir Türk modeli

BİLSEM kurumlarının geliştirilmesi, kapasite ve sayılarının artırılması, gelecekte MEB sınavlarının bitirilmesini sağlayabilecektir. İlkokuldan itibaren çeşitli elemelerden ve aşamalardan geçen öğrenciler kendiliğinden üniversiteler için referans ve kaynak olacaktır. Eğitim uygulamalarını rekabetçi uygulama yerine işbirlikçi model olarak  geliştirildiği, BİLSEM`ler ülkemiz eğitiminde bir çıkmaz sokak olan ve milyarlarca kaynak ve enerjinin boşa sarf edildiği sınav ve rekabetçi eğitimin sonlandırılmasını sağlamada Türk modeli olarak ortaya çıkacaktır. 

Fiziki mekanlarının iyileştirildiği ve tip proje geliştirilerek meskun mahal dışına yapılacak modern BİLSEM kurumları bu kurumlardan faydalanan öğrencilerin nicelik ve niteliğini artıracaktır.

Proje ve uygulama temelli eğitim yapan BİLSEM kurumlarında yetişen öğrenciler yüksek öğrenimlerinde AKADEMİK kurumların beklentilerini taşıyan öğrenciler olarak yetişecektir.

Yıl içerisinde  yaklaşık bir buçuk  milyon öğrencinin TEOG bir buçuk milyon  öğrencinin /YGS/LYS sınav stresi yaşadığı  ülkemizde eğitim kurumlarına ilave olarak BİLSEM kurumların yaygınlaştırılması ve kapasitelerinin artırılması sınav sistemini sonlandıracak, akademik kariyer yapamayacak öğrencilerin meslek liseleri ve mesleki eğitim kurumlarına yönelmesini sağlayacaktır. Ayrıca  Nitelikli bilim insanı yetişmesine de yardımcı olacaktır.

BİLSEM`lerde  halen kayıtlı 19.000 öğrenci uygulamalı ve proje temelli sanat ve bilim eğitim almakta. Genel Zeka testlerinden 130 puan ve müzik ve resim sanat dallarında 90 puan alan öğrencilerin seçildiği BİLSEM kurumları ülkemizin gizli incileridir…

Milli Eğitim Bakanlığı bu kurumlarının nitelik ve niceliğini artırarak uzun vadede sınava dayalı eğitim sistemine son verebilecektir. 

 

ADEM ÖZTÜRK

Ankara, Mamak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Şube Müdürü

Twitter.com / @admoztrk712