Şule Yurcu

Zaman zaman anne, babalar tarafından gereksiz görülen ya da sadece ödül ve ceza aracı olarak kullanılan oyuncakların ve boş zaman geçirmek olarak düşünülen oyunların, çocuk gelişiminde ayrı bir yeri ve önemi vardır.

Oyuncak, çocukta merak uyandırır, girişimciliği ve hayal gücünü güçlendirir. Problem çözme ve çözüm üretme becerilerini kazandırır ve güçlendirir. Kaslarını çalıştırır, düşündürür, sosyalleştirir. İlgi alanlarını, yeteneklerini ortaya çıkarır. Yaşam becerilerinin ilk denemelerini, taklitlerini yaparak oyun ve oyuncak aracılığıyla geleceği gerçekleştirir. Hatta oyuncak ve oyunun meslek seçiminde bile etken olduğu bilinmektedir.

Her yeni oyuncak, çocuğa farklı bir bilgi, farklı bir deneyim kazandırır. Oyun ve oyuncak sosyal ve toplumsal uyum kazandırma işlevine de sahiptir. Bu bir anlamda iletişim kurma, dil ve anlatım geliştirme biçimidir. Ayrıca oyunların, çocuklarca kabul gören oyunu kuralına göre oynama, oyunbozanın oyuna katılamaması, kabul görmemesi, toplumsal yaşamın gerektirdiği kuralları ve hukuku anlamalarına ve uygulamalarına aracı olur. Tüm bu bilinçle oyuncaklar seçilmelidir. Batı ülkelerinde oyuncak sanayii özellikle çocuğun pedagojik gelişimine ve hangi beceriyi geliştirmek için hangi oyuncağa gereksinimi olduğu tıpkı ilaç kullanım reçetesi gibi oyuncak kutusunun üzerine yazılmaktadır. Geleceğin provalarının yapıldığı oyuncak ve oyunlara ebeveynlerin bu anlayışla yaklaşması ve çocuklar için mutlak çalışma odası gibi oyun ortamları sağlanmalıdır. Bu alan bir merdiven altı ya da pratik bir ısıtıcı ile ısıtılan kapalı bir balkon bile olabilir.

SANAT NEDEN OYUNLA BAŞLAR?

Sanat ve oyun ilişkisi üzerine düşünce üreten... Schiller, insan gelişiminin amacını, yeteneklerinin çok yönlü geliştirilmesinde, yani kişiliğin harmonik bir bütün olarak ele alınmasında görmektedir. İnsan ancak bu yolla özgürlüğe ulaşabilmektedir. Sanatın eğitici gücü, akıl ve duyguyu bir bütün haline getirecektir. Sanat, tıpkı oyun gibi imgelemeler (modellemeler) aracıdır. Bu nedenle çocuk gelişiminde güzel sanatlar eğitiminin oyunla ilişkilendirilmesi esas alınmalıdır. Oyuncak ta bunun aracıdır. Oyunun, çocuğun imgeleme yetisini nasıl geliştirdiğini biliyoruz. "İnsan, kelimenin tam anlamıyla söylemek gerekirse, ancak insan olduğu zaman oyun oynar ve oyun oynadığı zaman, tam insan olur. "Estetiğin konusu olan güzel`i Schiller oyunda görmektedir. Güzel, oyunda canlı bir içtepi olmaktadır. Oyun içtepisinin konusu ise güzel`dir. Eğitimde yararı, oyundaki serbestlik ve çıkar gözetmeme özellikleri olmaktadır. Bu çıkar gözetmeyiş ise en çok sanatta gerçekleşebilmektedir.

Şule Yurcu

Uzman Eğitimci