Prof. Dr. Ferhunde Öktem

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; doğduğum gün kız çocuğu olduğum için ailem üzülmemiş, tam tersi annem babam müjdelemişler doğumumu, dedem paralar dağıtmış, babaannem adaklar adamış.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; erkek arkadaşlarımla aynı okullarda, eşit haklara sahip olarak çağdaş eğitimler aldım.  Cumhuriyet ilkelerini benimsemiş, bilime saygılı, aydın, idealist, dürüst, ahlaklı öğretmenlerce yetiştirildim.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; kendimi geliştirme olanağı buldum, spor yaptım, şarkılar öğrendim, şarkılar söyledim.  Kendimi daha iyi tanıdım, daha güvenli ve keyifli oldum.  Kendimle gurur duymayı başardım.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; düşüncelerimi özgürce paylaşabileceğim, öğrenmenin tadını aldığım, bilimin güvenini yaşadığım, öğrendiklerimle yetinmeyip kendi katkılarımı oluşturabileceğim üniversitemde okudum.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; işimi emeğimle kazandım, erkek kadın iş arkadaşlarımla eşit koşullarda yarıştım. Uluslararası ilişkilerde başım dik, onurlu bir biçimde ülkemi temsil ettim.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; kimsesizlerin kimsesi olmayı ilke edinen bir yönetimin yolunu benimsediğim için, var gücümle çocukların esenliği için çalıştım, çalışıyorum.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; eşimi kendim seçtim. Eşimle, aynı ülküyü paylaşıp, aynı ilkelerle yürüyeceğimiz bir yuva kurduk. Kendi geleceğimizden çok ülke sorunlarının çözümü için planlar, çalışmalar yaptık. Başardığımız her çabamız, daha iyiyi yapabilmemiz için güç verdi.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; kızım dünyaya geldiğinde özgür bir ülkede gözlerini açtığı için güvenli ve mutlu oldum. Kızım 23 Nisan 1988’de TRT Çocuk Festivalini açarken konuklarımızı “Merhaba Dünya Çocukları, Merhaba” diye selamladı. Bir başka 23 Nisan’da TBMM kürsüsünden Dünya Çocuklarına “Hoşgeldiniz” derken aslında Cumhuriyeti ve  “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesini selamlıyordu.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; Kurtuluş Savaşı’nın en yoğun ve yıkıcı olduğu zamanda Eğitim Şurasını toplamanın anlamını biliyorum.  Atatürk’ün  "Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüce bir sosyal toplum hâlinde yaşatır veya bir milleti esaret ve sefalete terk eder"  sözünü hiç unutmadım.  En değerli varlıklarımızı, çocuklarımızı eğiten, gerçek birer Cumhuriyet aydını olan sevgili öğretmenlerimizin değerini her zaman bildim, onlardan öğrendim, onlarla bildiklerimi paylaştım.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; bana sunulan bu değerlerin ayırdında olarak “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” öğrenciler yetiştirmeye çalıştım.  En büyük ödülümü de Cumhuriyet sayesinde aldım, öğrencilerim gurur kaynağım oldu.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; aldığım bu emsalsiz emaneti sonraki kuşaklara daha iyi koşullarda teslim edebilmek için çok çalıştım.  Benimle aynı haklara sahip olmayanların hakkını korumanın en önemli görev olduğu bilincini Cumhuriyetle yoğurdum.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; işler istediğimiz gibi gitmediğinde direnme gücünü yine Cumhuriyetten aldım.  Her sabah “ülküm yükselmek, ileri gitmektir” diye and içmiştim ve bu yolda yürümeyi sürdürüyorum.    

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; demokrasi ve cumhuriyetin değerini, bu değerlerin hırpalanmadan  anlaşılmasını çok isterdim, ancak önderim, Başöğretmenim Atatürk “dahili ve harici bedhahlarımızın olabileceği” konusunda bizi uyarmıştı.  Bugüne dek başardık, yine başaracağız.

Ben bir Cumhuriyet kadınıyım; özgür bir ülkede eşitliği, uygarlığı, bilgiyi, insanca yaşamayı sunan başta Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına yürekten teşekkür etmeyi bilirim. Cumhuriyet ve demokrasi ilkelerini hep yüceltmeye çalışacağıma söz veririm.  Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek var olacağına inancım tamdır.  Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun.