Öğr. Gör. Barış Tuncer

Üniversite
sınavları yaklaşırken milyonlarca aday hayatlarının bu önemli dönemeci için
hazırlıklarını yoğunlaştırdı. Bu yıl pandemi döneminin kısıtlayıcı şartlarının
etkili olduğu bir süreç yaşanırken uzmanlar sınav başarısı için eğitsel
çalışmalar kadar mental ve bireysel hazırlıkların da önemine dikkat çekiyor. Altınbaş
Üniversitesi Öğr. Gör. Barış Tuncer,
YKS’ye bir ay kala etkili bir hazırlık dönemi için adaylara önemli tavsiyelerde
bulundu.
“Günlük rutini sürdürün, sürekli sınav hakkında konuşmayın”
Verimli
bir sınav hazırlığı için planlı bir günlük yaşam rutininin oluşturulması ve
sürdürülmesinin önemine dikkat çeken Öğr. Gör. Barış Tuncer, uyku saatlerinin
düzenli olması ve bu düzene titizlikle uyulmasının önemli olduğunu belirtti. “Sınav
günü saat kaçta kalkacaksanız şimdiden kendinizi bu saatte kalkmaya alıştırın.
Günde 9 saatten fazla, 8 saatten az uyumayın. Gece geç saatlerde kadar ders
çalışmak veriminizi düşürür” diyen Tuncer, her sabah güne mutlaka kahvaltı ile
başlanması ve sınav gününde de günlük kahvaltıda tüketilenden farklı bir
yiyecek yemeden sınava gidilmesi tavsiyesinde bulundu. Çay, kahve, kola gibi
kafein içeren içeceklerin fazla tüketilmemesi gerektiğini belirten Barış
Tuncer, sürekli sınav merkezli bir yaşamdan da kaçınılmasını önererek şunları
söyledi:
“Çevrenizdeki insanlarla sürekli sınav hakkında konuşmayın. Başka konularda da
sohbet edin. Sınav hakkında olumsuz konuşan kişilerden, ortamlardan uzak durun.
Sınav hakkında olumsuz konuşmalardan kaçının.
Sınavdan öfkeyle bahsetmeyin. Sınavı bir an önce olup bitmesi, kurtulunması
gereken bir musibet, baş belası olarak görmeyin, ‘hayatımız
birkaç saatlik bir sınava bağlı’ şeklinde cümleler kurmayın. Bu tür ifadeler
sınava karşı olumsuz bir tutum, direnç geliştirmenize neden olacaktır. Bu durum
ders çalışmanızı, sınava hazırlanma isteğinizi olumsuz etkiler. Sınavı olumlu düşüncelerle
eşleştirin. Örneğin istediğiniz okulda, üniversitede eğitim görmek, yeni
arkadaşlıklar, parlak bir gelecek vb. Sınavı hayallerinize ulaşmanın bir aracı
olarak değerlendirin.”
Adaylara uyarı ve öneriler
Adayların
sürekli olarak kendilerine sınava kaç gün kaldığını hatırlatma tutumunda
olmamalarını ve zihinlerini zamanın çok sınırlı olduğu
düşüncesiyle meşgul etmemelerini tavsiye eden Öğr. Gör. Barış Tuncer, bu
durumun kaygı, stres ve paniğe neden olacağına dikkat çekti. Tuncer, adaylara
uyarı ve önerilerini şöyle sıraladı:
“-Deneme sınavlarında hatalarınıza odaklanmayın. Hatalara, eksiklik ve
başarısızlıklara odaklanmak özgüveninizin düşmesine, sınav sırasında yüksek
kaygı ve panik yaşamanıza neden olur. Deneme sınavlarınızı geribildirim olarak
değerlendirin.
-Günlük, haftalık ve aylık bir program hazırlayın ve konu eksiklerinizi
tamamlayın.
-Açık havada yürümek, ağır olmayan ve sakatlanmaya neden olmayacak spor,
egzersizler yapmak ruhsal durumunuzu değiştirir, kendinizi mutlu, iyimser
olumlu bir duygu durum içinde hissetmenize neden olur.
-Bu dönemde çok katı ders çalışma programları yapmaktan kaçının. Programa
uyamadığınızda motivasyonunuz düşebilir, çalışma isteğiniz kaybolabilir.
-Sabah 10.00-15.00 arası zihinsel enerji daha yüksek. Verimin yüksek olduğu
bu zaman aralığında önemli konuları çalışabilirsiniz. Ders tekrarını günün son
saatlerine bırakmanız daha iyi olur.
-45-50 dakika ders çalışmak ve 10 dakika ara vermek etkili, verimli ders
çalışmak için ideal. Ders çalışırken, deneme sınavı çözerken telefonla, sosyal medyayla
ilgilenmeyin. Ders çalışmanız bitene kadar telefonunuz bir yere kaldırın ve
süre bitene kadar telefona bakmayın.
-Deneme sınavlarınızı sadece aldığınız puan olarak değerlendirmeyin. Her deneme
sınavında ders, konu analizi yaparak eksik bilgilerinizi belirleyin. Günde bir
tane, gerçek sınav saatinde, sınav koşullarını oluşturarak deneme çözmeniz
yararlı olur.
-Eksik bilgileriniz olabilir. Bu gayet normal bir durum. Paniğe kapılmak,
endişelenmek yerine bunu güdülenmek, ders çalışmak için bir fırsat olarak
değerlendirin. Deneme sınavlarında belli bir konuda hatalarınız fazla
çıkıyorsa, kısaca o konuyu tekrarlayıp, deneme sınavı çözmeye devam edin.
-Kendinizi kesinlikle başkalarıyla kıyaslamayın. Her bireyin, yetenek,
ilgileri, ders başarısı, sınav hazırlık süreci birbirinden farklı. Kendinizi
sadece yine kendinizle kıyaslayın.
-Bugüne kadar öğrendiğiniz tüm bilgiler uzun süreli belleğinizde saklanır. Uzun
süreli belleği bir kütüphane gibi düşünebilirsiniz. Buradaki bilgiler pasif
durumdadır. İhtiyacınız olduğunda, kullanacağınız zaman aktif hale gelirler. Bu
nedenle kendinizi hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissedebilirsiniz. Bu gayet
normal bir durum. Endişeye kapılmayın.
-“Ya başaramazsam ya yapamazsam” gibi içsel konuşmalar yapmayın. Bu tür
düşünceler aklınıza geldiğinde geçmişte başarılı olduğunuz sınavları, durumları
aklınıza getirin ve bu düşünceleri zihninizden çıkarın.
-Öğrencilerin şifrelemek, kodlamak olarak isimlendirdiği bellek destekleyici
ipuçlarını çok fazla kullanmayın. Ancak başka hiçbir şekilde öğrenemediğiniz
konularda bu yönteme başvurun. Aksi halde sınav sırasında bu şifrelemeler
birbirine karışabilir.
-Mükemmeliyetçi olmayın. Deneme sınavlarında ve gerçek sınavda yapamadığınız,
yanlış yaptığınız sorular olacağı gerçeğini kabullenin.”