Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Okul Öncesi Eğitimi ve İlkokul Komisyonu üyelerinin desteğiyle düzenlenen “Öğretmenin İyi Olma Hali, Motivasyonu” konulu 10. Temel Eğitim Sempozyumu, İstanbul İl Millî Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ve Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Dr. Muammer Yıldız’ın katılımıyla 27 Mart'ta çevrimiçi olarak gerçekleşti.

Prof. Dr. Acar Baltaş, Psikolog Funda Akkapulu Aydın, İletişimci-Yazar Dr. Umut Kısa, Uzman Psk. Danışman Seçil Akaygün Cüntay ve Uzman Psk. Danışman Şükran İ. Başarır’ın konuşmacı olduğu, 2 bin beşyüzden fazla yönetici ve öğretmenin katıldığı sempozyumda “Öğretmenin İyi Olma Hali, Motivasyonu” teması farklı yönleriyle ele alındı. Sempozyum, görevi başında yakalandığı COVID 19 nedeniyle hayatını kaybeden TÖZOK Başkanı Nurullah Dal'ın anıldığı ve çalışmalarından bahsedildiği açılış konuşmalarıyla başladı. Sahnede ilk yer alan TÖZOK Başkanı Zafer Öztürk 70  yıllık derneğin salgın koşullarında ve önemli kayıplarına rağmen pes etmeden gerçekleştirdiği çalışmalarına değindi ve komisyonlarda canla başla çalışan gönüllü öğretmenlerle duyduğu gururu paylaştı, teşekkürlerini sundu.

Öğretmenlik mesleğinin önemine ve öğrenciler üzerinde oluşturabileceği değerlere değinilen sempozyumda ehil bir öğretmenin öğrencilerini konfor alanları dışına çıkmak konusunda teşvik etmesi gerektiği anlatıldı. Başarının gurur verdiği ancak insanı asıl başarısızlığın geliştireceği üstünde durulan akışta iz bırakan bir öğretmenin öğrencilerinin vicdan gelişimine yatırım yapması ve onlara kendi dışındaki dünyaya borçlu olduklarını hissettirmesi gerektiği vurgulandı. Bir öğretmen için hayatta kalmanın sadece bedensel bir nitelik olmadığı, asgari düzeyde her öğrencinin, hatta en geniş düzeyde toplumumun her ferdinin bir öğretmenin ruhsal ve zihinsel canlılığına muhtaç olduğu aktarıldı.

Öğretmenlerin mesleklerini nasıl daha sağlık ve mutlulukla sürdürebilecekleri sorusunun cevabının arandığı sempozyumda bir öğretmenin okuldan ayrılmadan, meslekten soğumadan iyi olma halini nasıl koruyacağı üzerine fikirler de paylaşıldı. Yapılan konuşmalarda "Hem öğretmenin hem öğrencilerin iyi olma hallerini destekleyen yaklaşımların çoğu sosyal duygusal öğrenme temelinde yer alır. Sosyal duygusal öğrenme alanının beş temel kavramı; kişisel farkındalık, öz yönetim, sosyal farkındalık, ilişki yönetimi, karar verme ve sorumluluk alma becerilerini geliştirmek iyi olma halinin de temelini oluşturur. Bu beş temel alana ait becerileri kendimizde geliştirmek, öğrencilerimizde desteklemek, sınıf ikliminde yaygınlaştırmak bir öğretmenin atacağı en önemli ilk yardım adımlarıdır. Öğretmen olarak kendimizi 'ışık saçarken eriyip biten bir mum' olarak değil, 'bilgiyi, güven dolu bir ortamda şefkatle ileten' kişi konumuna alabilirsek, mesleğimizi tükenmeden, sağlıkla ve mutlulukla sürdürebiliriz.” denildi.

Sosyal medyada #TESistanbulX etiketiyle yoğun yer bulan sempozyum, bir sonraki buluşmanın yüz yüze yapılabilmesi umuduyla sonlandı.