İlhan Sevin

Milli Eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk tarafından “Ortaöğretim Tasarımı Tanıtım Toplantısı” ile liselerde yeni eğitim modeli kamuoyuna tanıtıldı.

Yeni sistemi başlıklar halinde şöyle ifade edebiliriz:

  • Ders sayısında azalma
  • Deneyime yönelik eğitim
  • Atölye ve laboratuvar çalışmaları
  • Derslerde disiplinerüstü yaklaşım
  • Alan derslerinde proje ve uygulama çalışmaları 

Sistem sunum üzerinde gayet başarılı duruyor. Ancak uygulama kısmına gelince, ister istemez aklıma şu sorular geliyor:

1- 21 yy. bilim teknoloji çağına uygun yeni dersler müfredata alınmış. Ancak bu dersleri okutacak nitelikte ve nicelikte öğretmenimiz var mı?

2-  Okullar ve bölgeler arasında nitelik ve niceliğin derinleştiği bir ortamda, mevcut şartlar yeni sisteme cevap verebilir mi?

3- Öğretmenler motivasyon açısından bu sisteme hazır mı?

4- Okulların fiziksel şartları yeni sistem için yeterli mi?

Aslına bakarsanız, yeni eğitim sistemini şu an zaten köklü ve itibarlı pek çok Türk ve yabancı özel okul uyguluyor.

Uygulanacağı söylenen programa örnekler verecek olursak, meselam Bilgi kuramı dersi, IB (Uluslararası Bakalorya) programı uygulayan okullar da var.

Proje, portfolyo: Birçok köklü Türk ve yabancı özel okulda var.

İki hafta ara tatil: Birçok köklü Türk ve yabancı özel okulda var.

Disiplinlerüstü çalışmalar: IB programına benzer.

Sistemin detaylarına bakınca, mevcut köklü Türk ve yabancı özel okullardan (IB programı) esinlenen bir sistem olduğu anlaşılıyor ki doğrusu da bu zaten. Bu okulların ortak özelliği evrensel normlara göre yerel özellikleri de dikkate alarak eğitim vermeleri. Ülkemizde çok başarılı eğitim modelleri dururken, neden yıllarca göz ardı edildi bu birikim, anlamak gerçekten çok zor. 

Kendi dinamiklerimizi ve yerel özelliklerimizi dikkate almadan ithal eğitim sistemlerini, yeniymiş gibi sunan ve eğitim sistemimize yamalayanların, bir nesli nasıl mahvettiklerine hep birlikte şahit olmadık mı?

Yeni lise sistemi ilk olarak 2020-2021 yılında 9. sınıflardan başlayacak ve sisteme geçiş kademeli olacak. Ayrıca bu sistemi hakkıyla uygulayan özellikle yabancı özel okulların gayet başarılı olduğunu görüyoruz. Önemli olan da sistemin doğru ve sağlıklı bir şekilde uygulanması. Bunu da zaman gösterecek.

Ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim;

Eğitimi, Ankara’dan yönetmekten vazgeçmeden,

Eğitimi, bilimsel, çağdaş, evrensel normlar çevresinde yerel özelliklerimize göre felsefi bir zeminde ele almadan,

Eğitimi, günübirlik politikalara alet etmekten kurtarmadan,

Sistemin uygulayıcısı öğretmenlerin niteliğini ve her anlamda motivasyonunu artırmadan,

Ve en önemlisi eğitimi, bir devlet politikası olarak ele almadıkça, dünyanın en iyi istemini de getirseniz sonuç almanız mümkün değildir.

 İLHAN SEVİN

Eğitimci

egitimveegitim.com Yazarı

Twitter: @sevinilhan4