Ömer Orhan

Amerikalılar yaşamak için çalışır, Japonlar ise çalışmak için yaşarmış…

Biz, tatil için yaşıyoruz.

Okullar yarıyıl tatiline hazırlanıyor. 90 günde ne öğrendik, ne unuttuk? Bakalım!

Bu eğitim öğretim yılı başında, bin bir özenle sunulan TEOG “sistemi” kaldırıldı. Önce adrese dayalı yerleştirme yapılacak, sınav olmayacak diye açıklandı, sonra bunun da olamayacağı “anlaşılınca”, liselere adrese dayalı yerleştirmeye ek olarak LGS (Liseye Geçiş Sınavı) oluşturuldu.

Herkes derin bir nefes aldı. Buna da şükür dendi ve eğitime kafa yoranların katkılarıyla gün be gün yeni sınavın detayları ortaya çıkartıldı.

Ee yıllarca İpek Yolu’nun geçtiği bu topraklarda, kervan hep yolda dizilince… Yolda dizmeye alıştık

Ders kitaplarını beğenenler, beğenmeyenler, hatalı baskılar, yanlışlar, toplatmalar da bu eğitim öğretim yılı başında yaşananlardı.

Üniversiteye geçiş süreci de pek farklı değildi. Kaldırılan sınav, sonrasında geri konuldu. Biraz öyle biraz böyle çekiştirilerek eskisine benzetilmeye çalışıldı çünkü kaçacak yer de yoktu. Ortaya YGS-LYS’den hâllice bir sınav çıktı.

Kısacası; kısacık sürede, yılların eğitimcilerinin bile değişimi takip etmekte zorlandıkları günleri yaşadık.

Çok yorulduk!

Okulların deney laboratuvarı; öğrencilerin denek olarak görülmesinden,

Eğitimden anlamayan eğitimcilerden,

Değişen değişkenlerden,

Benzer olmayan benzerliklerden…

Fırsattan uzak fırsatlardan…

Yanıtsız sorulardan,

Kaygılanmaktan,

YORULDUK…

Harala gürele geçen bir dönemin ardından en çok tatili kim hak etti?

Öğrenciler akademik ve sosyal performanslarına göre karne alıyor. Bence ebeveynler, öğretmenler, yöneticiler ve bürokratlara da karne verilmeli.

Ödev mi?

Kimin karnesi zayıfsa en çok ödevi o yapsın derim.

 

Ömer Orhan

Eğitimci