Gizem Yıldız

Hepimizin farklı eğitim hayatı anılarımız olmuştur. Benimki komedi filmlerini aratmayan türdendi desem doğru olur. Bu haftanın yazısında, üniversite hayatımın en başında yaşadığım hem ağlayıp hem güldüğüm bir anımdan bahsedeceğim. Üzüntü, utanç, rezil olma duygusu yanında mutluluk, sevinç ve gülümsemenin bir arada olduğu hikaye. Evet ,ön dişinizden biri tamamen kırıkken sunum yaparsanız eğer bu duyguların hepsini 10 dakika içinde hissedebilirsiniz.

Örnek öğrenciyim demiştim , gerçekten de öyleydim. Derslerime konsantre olur, konferanslara katılır, sadece kendi bölümüm değil birçok bölümle ilgili organizasyonlara katılırdım. Hatta bir gün İşletme dersinde riski gerçekten göze aldım ve sunum yaptım. Ama olay aslında şöyle gelişti. İşletme dersinde tüm öğrencilere konu ve sunum yapılacak tarih dağıtıldı. Ama bir gün nedense sorumlu olan öğrencilerden hiçbiri sunumlarını hazırlamamışlardı. Hatta öğretmenimiz sorduğunda herkes birbirine bakıyor , çıt çıkmıyordu. Çok yanlış bir davranış. Evet bunu bir öğrenci olarak yazıyorum eğer ki üniversiteye geldiyseniz ve sorumluluk alma konusunda hiç gelişme yoksa elde var 0.

Proje ödevlerimi , sınavlarıma çalışmayı çok önceden başlatırım ve o dönem de öyle yapmıştım. Sunumuma haftalar olsa bile önceden bitirmiştim ve bunu öğretmenimiz duyunca benim kürsüye çıkıp yapmamı istedi. Açıkcası sunumum ve konuşmam ne kadar hazır olsa da ben hazır değildim , ne kıyafetim konusunda ne de kırık dişim konusunda. Zaten ilk kelimeyi söylediğim anda sınıfta bir kahkaha bir gülüşmeler oldu .O günkü kadar utandığımı hatırlamıyorum. Yarı gülerek yarı ağlayarak sunumumu yaptım ve kürsünün en güzel yanı olan şeyden ; herkesi görmemi sağlamasından yararlandım ve bana gülenleri gördüm. Dersten çıktığımızda öğretmenimize Cuma günü tekrar yapabileceğimi söyledim ama istemedi , bunun gayet güzel olduğunu söyledi. O arkadaşlarım var ya ben dişlerimi yaptırdığımda hiçbir şey demediler. Bunu üniversitenin başında yaşıyor olmak benim için çok iyi oldu. Ve işte ders… A geldi !

Şimdi size sorsam , ön dişinizden biri tamamen kökünden kırıkken topluluk önünde sunum yapar mısınız ? Yapabilir misiniz ? Sizin yapmanız gereken tarihten önce gönüllü olabilir misiniz ? diye ne cevap verirdiniz ? Evet mi ? Hayır mı ?

Ben evet seçtim ve kusurlarımı , sakarlıklarımı sevmeyi de öğrendim. Sakarlıklarınız olursa gülerek ve şakayla karşılık verin…

Karşınıza fırsatlar çıktığında onları değerlendirin. Fırsatları bekletemiyoruz , siz ertelediğinizde bir başkası yakalayacaktır. O zaman çok daha üzülürsünüz. Unutmadan şunu da eklemek istiyorum. Bir şeyin sorumluluğunu almak o kadar da zor değil. Zamanında yapılacakları bitirmek zor değil. Bunları üniversite çağına gelmiş öğrencilerin bilmesi gerek. Biliyorlar da umursamıyorlarsa tabii o onların tercihleri.

Son olarak şunu söyleyebilirim ki , her ne yapıyorsanız yapın , kaç yaşında olursanız olun asla kendinizden utanmayın. Başkalarını memnun etmek için kendinizi unutmayın.

 

Sevgiler

Gizem