Özge Karaevli

Son zamanda ulusal düzeyde, rutinimizin dışında günler geçiriyoruz. Her iş kolu kendine göre yeni stratejiler geliştirme telaşı içerisinde… Milli Eğitim Bakanlığı, hızlı strateji üretme ve fayda sağlama açısından, bu süreçte başta gelen kurumlardan biri bana göre... Çünkü Bakanlık liderliği ve koordinesinde öğretmenler hızlı bir şekilde uzaktan eğitim sürecine girdiler. Uzaktan eğitim süreci başta teknolojinin eğitimde kullanılması ve dijital içerik üretme açısından öğretmenlerin yeni karşılaştıkları ve çocukların yararı adına erken uyum sağlamaları gereken bir süreç oldu. Öğretmenler EBA, e-konferanslar için kullanılan programlar ya da farklı eğitim araçları eşliğinde çocukların öğrenmelerine katkı sağlamaya çaba gösteriyorlar. Öğretmenler bu yoğun tempoda fark edemiyor olabilir fakat farklı bir öğrenme ve deneyim sürecine girdiler. Dolayısıyla bu öğrenme ve deneyimlerin yazılı hale getirilmesi hem öğretmenin kendi profesyonel gelişimi hem de bu süreç ile ilgili daha sonra yapılacak bilimsel çalışmalara kaynak olabilmesi açısından önemlidir. Öğretmenler için profesyonel günlük konusu bu noktada gündeme gelmektedir. Öğretmenler yaşadıkları bu süreci; programların kullanılmasına ilişkin nasıl bir eğitim ya da alışma süreci geçirdiler, uzaktan eğitimde çocuklardan aldıkları akademik dönütler, öğrencilerin duyguları, öğretmenin duyguları, uzaktan eğitimle ilgili zorlandığı noktalar ya da yaşadıkları engeller… Bulabildikleri çözümler… Bu süreçte meslektaşlarından, okul yönetiminden ya da Bakanlık düzeyinde nasıl bir destek gördükleri, mentorları var mıydı, sürece nasıl dâhil oldular… gibi sorulara cevap niteliğinde sade dille yazılmış yazıları içeren bir profesyonel günlüğün değeri paha biçilemez. Her bir öğretmenin bu esnada edindiği tecrübe ve bu tecrübeyi kendinden daha düşük kıdeme sahip olsun ya da olmasın meslektaşlarıyla paylaşması çok değerli…

Bakioğlu ve Dalgıç’ın (2014) “Eğitimcilerde Yansıtıcı Düşünme” adlı kitabında belirtilen günlük bölümleri göz önüne alınarak öğretmenlerin günlükleri şöyle planlanabilir;

  • EBA ya da farklı kaynaklarda gerçekleşen uzaktan eğitim ya da içerik üretme sonucunda elde ettiğiniz tecrübenin kısa bir açıklamasını içeren bölüm,
  • Sizin tecrübeleriniz, çevrenizdeki gelişmelerden izlenimleriniz, çocuklardan elde ettiğiniz gözlemlerin raporu ve sürece ilişkin elde edilen bu tecrübeler, gözlemler neticesinde derin düşünme, içsel diyalog, neden-sonuç muhakemesi ve değerlendirme sonucunda kavramsallaştırma ve kişisel öğrenme bölümü,
  • Bu noktaya kadar edindiğiniz tecrübeler ve derin düşünmeler üzerine gelecek ile ilgili kararlar alma bölümünde uyum sağlamaya çalıştığınız bu süreçte sizin işinizi kolaylaştıran önemli noktaları, ipuçlarını meslektaşlarınıza önerebilir, kendinizi bu süreçte ne derece başarılı buldunuz, hangi alanlarda desteğe ihtiyacınız var gibi süreçlerin ardından geleceğe hazırlık bölümü,
  • Son olarak, bu süreç, belki her yeni konuda ya da uzaktan eğitim süresi uzadığında karşılaşılacak yeni stratejilerde tekrarlanan bir gelişim döngüsü halini alacağı için gelecekle ilgili kararlar aşamasından sonra ortaya çıkan fikirler ve yeni öğrenilenler uygulamaya konarak somutlaştırılabilir ya da yetersiz kalıyorsa daha fazla tecrübe edinmek için biraz daha zamana ihtiyaç duyulabilir.

Profesyonel günlüğün her gün yazılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu ihtiyaç ya da dürtü öğretmenin öğretim yaşantısına, deneyimlerinin yoğunluğuna göre değişebilir. Öğrencileriyle ya da kendisiyle ilgili duygusal bir yaşantı deneyimlediğinde de yazabilir. Tecrübenin yaşanması ile yazma eylemi arasına uzun zaman girmesi unutmayı tetikleyeceği için tazeyken yazılmasında fayda vardır. Yansıtıcı günlük olarak da ifade edilen bu kavram üzerine öneri olarak Bakioğlu ve Dalgıç’ın (2014) “Eğitimcilerde Yansıtıcı Düşünme” kitabı okunabilir. Bakioğlu ve Dalgıç’ın çalışmasında günlüklerin yansıtıcı düşünme gelişiminde kullanılma amaçları aynı zamanda öğretmenlerin profesyonel günlüklerinin faydaları olarak görülebilir ve birkaçı şöyledir; eleştirel düşünme ya da sorgulama alışkanlığı geliştirerek öğrenme sürecinin kalitesini artırma, öğretmenin kendi öğrenme sürecini anlaması, kendisini keşfetmesi, öğrenme sürecini yavaşlatıp sürecin farkındalığını artırma ve sezgisel anlama yoluyla yaratıcılığını geliştirmesidir.

Öğretmenler tarafından yazılan profesyonel günlükler, okulda yeniden meslektaşlarıyla bir araya geldiklerinde deneyim paylaşımı açısından önemli bir rol oynayabilir. Bir süre sonra bu dönemdeki tecrübelerin okunup üzerine derin düşünmenin farkındalığı artıracağı ve öz eleştiri yaparak kendine çıkarımlarda bulunan öğretmenin yaşadıklarını daha bilinçli şekilde değerlendirmesi ya da meslektaşlarıyla paylaşıp daha fazla tecrübe üzerine düşünmelerinin mesleki gelişimlerine katkı sağlaması açısından, olumsuz bir sürecin yeni öğrenmeler yoluyla fırsata dönüştürülmesi sağlanabilir.

Dr. Özge KARAEVLİ

e-mail: ozgeuskup@hotmail.com

instagram: ozgekaraevli

 

Kaynak: Bakioğlu, A. & Dalgıç, G. (2014). Eğitimcilerde Yansıtıcı Düşünme. İstanbul: Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları.