Kamil Kasacı

Öğretmenler gününü bir yazı yazarak kutlamak istemiştim.

Konu için bir sürü fikir uçuşup duruyordu.

Sonra Eğitimveegitim.com un kurucularından Ece Karaboncuk’un twitter’daki bir paylaşımı geldi aklıma :

“Daha iyisini başarmak için neyimiz eksik sizce?”diye sormuştu.

Altına bir sürü yorum yapılmış, bir sürü eksik sıralanmıştı. Yenilikleri takip edememekten, motivasyonsuzluktan, yeterince inanmamaktan, görev bilinci, felsefe, insana verdiğimiz değerin  eksikliğinden, güvenden, azimden söz edenler olmuştu.

Bense şöyle yorum yapmıştım:

“Hiçbir şeyimiz eksik değil. Hepimizin güçlü yönleri var. Eğer bunlara odaklanırsak yapabileceğimiz güzel işler var.“

Bu yazıda da eksiklerden değil güçlü yönlerimizden ve potansiyelimizden söz etmek istiyorum.

Nedense eksikler üzerine odaklanıyor, sürekli şikayet  ediyor ve bir türlü güçlü yönler üzerine odaklanamıyoruz. Bu konuya KÖK – Kişiye Özel Kariyer kitabımızda şöyle tanımlamıştık:

“ Neden güçlü yönlerimiz üzerine odaklanmıyoruz? Çünkü hataları, zayıflıkları, kusurları öne çıkaran: onları görmeye alışmış bir kültürümüz var. Bu bir kültür, öğrenilmiş bir çaresizlik.

Birey olarak her birimiz eğitim sistemi, hakim kültür, anne, baba ve çevre etkisindeyiz. Güçlü yönlerimizin üzerine gitmek ve onu geliştirmek yerine zayıf yönlerimize odaklanıyor, onları güçlendirmeye çalışıyoruz.
Bu yaşam boyunca yaptığımız en büyük yanlışlardan biri.”

O halde öğretmenin neyi eksik sorusunu bu seferlik bir yana bırakalım ve neyi fazla, güçlü yönleri ne, potansiyeli nerede ona bakalım…

Ben öğretmenim

Bir öğretmen mesleğini söylerken ben öğretmenim derken aslında çok şey ifade eder. Hangi meslek bir insana bu kadar gurur verici bir mesleki kimlik kazandırabilir.

Rehber
İlk olarak “ben öğretmenim, ben yeni nesillere rehberlik yapıyorum, onları hayatla tanıştırıyorum, kendilerine keşfetmelerine yardımcı oluyorum. “

Kaç kişi hayatta bu sözleri söyleyebilecek imkana sahip?

Hemen itiraz sesleri duyuyor gibiyim, “ama hocam, şartlar…. “ Ben şartları söylemiyorum, potansiyeli söylüyorum, güçlü yönlerden söz ediyporum.

Evet öğretmenin bu potansiyeli var. Kişisel olarak güçlü yönlerinizi siz keşfetmeye devam edin, bugün genel olarak öğretmenin güçlü yönleri üzerinde duralım.

O halde ilk olarak öğretmenin mesleki saygınlık konusunda müthiş bir potansiyeli var.

İnsana hizmet
İkincisi, öğretmen insanla uğraşıyor. İnsanla uğraşan tüm meslekler gibi insana hizmet duygusu ve tatmin potansiyeli var.

“Ama hocam, edemiyoruz…”  demeyin edebilirsiniz. Önce bilinç altınızdaki o “ama” düğmesini kapatın, ve iç sesinizi dinleyin.

İnsan hizmet duygusu çok değerli bir duygudur, insan bir “hayat amacı” kazandırabilir. Buradan yola çıkarak kendi hayat anmacınızı bulabilirsiniz.

Çocuğa hizmet
Üçüncüsü daha önemli, insan hizmetten daha da önemlisi, çocuğa, gence hizmet. Yani daha yeni serpilene, gelişene, fidan halinde, kırılgan olana hizmet.

Bu ne büyük bir imkandır.

Bir sınıf dolusu çocuk sizin gözlerinizin içine bakıyor ve sizden gelecek mesajı bekliyor.
Bakmıyorlar mı? Olabilir, sorun onlarda değil, belki de sizin davranış şeklinizdedir,  onlara bir şeyler anlatmaktan vazgeçmek ve öğrenmeyi onların sorumluluğuna bırakmak bir yol olabilir, onları cezalandırmak ya da ödüllendirmek yerine onları bizzat öğrenmenin içine katıp sorumluluk vermek olabilir.

Kaptan
Dördüncüsü, ise bir öğretmenin hiç kimsede olmayan bir imkana sahip olmasıdır. Siz bir kaptansınız, önemli olan bir sınıf dolusu çocuğun teslim size edilmiş olmasıdır. Sınıfın kapısını kapattığınızda, oranın kaptanı sizsiniz.
Denize açılmış bir gemideki kaptan gibi tam yetki ve sorumluluk sizde.

Peki bunun farkında mısınız?

Sizce bu yetki kaç meslekte var? Kaç anne baba bir öğretmen teslim ettiği gibi kendi çocuğunu bir başka meslek mensubuna teslim edebilir?

Öğretmene saygı var mı yok mu, konusu ayrı bir konu . Benim inandığım bir şey var. Siz sabırlı ve kararlı olun, kendi saygınızı kendiniz kazanırsınız.

Kahraman
Beşinci olarak, kahraman olma imkanınız var. Ben bir çok öğretmen biliyorum, sınıftaki çocukların kahramanları olmuşlar. Bir Supermen, Örümcek adam, Wonder woman ya da Kedi Kız’dan bir farkları yok.

Bir öğretmenin, özellikle sınıf öğretmenlerinin bu konuda ayrıcalıkları var. Bir kahraman olma potansiyelleri yüksek.

Sırdaş, hayat boyu arkadaş

Altıncı olarak siz onların en iyi arkadaşı olabilirsiniz.
Siz kalplere dokunabilirsiniz, o fıldır fıldır gözlerin içine bakıp o küçük yüreklerle kendi yüreğinizin arasında bir gönül köprüsü olabilirsiniz .
Ve siz onların en iyi sırdaşı olabilirsiniz.

Ve hangi yaşta olursanız olun, bir gün bir yerde otururken biri yanınıza yaklaşıp” hocammm, merhaba, ben sizin… öğrencinizdim” diyerek yanınıza yaklaşacak..
Ve siz “Aaaa Gamze, ne kadar da büyümüşsün, ne yapıyorsun” diyerek onu şaşırtacaksınız.

Hayat boyu öğrenme , hayat boyu çocuk
Ve yedinci olarak bir öğretmenin hayat boyu öğrenme ve hayat boyu çocuk kalabilme imkanı var. Hiç yaşlanmayacaksınız. Çünkü hep çocuklarla, gençlerle bir arada olmak sizi hep diri tutacak.

 

Daha da uzatabilirim, şimdilik o gizemli yedi sayısında kalalım, sonrasını sizin hayal gücünüze bırakıyorum.

Sizden bir yaşam felsefesi olarak dileğim şu:

Yaşamımızda hep inişler ve çıkışlar var, olacak.
Hep eksikler ve yetersizlikler olacak.
Biz yine de sağlıklı olmamıza, beynimizin iyi çalışmasına, mutlu, sevdiğimiz bir işimiz olmasına şükrederek ve enerjimizi, motivasyonumu o fıldır fıldır dönen, şimşek gibi çakan gözlerden alarak, onların hiç birini bir diğerinden ayırt etmeden severek işimizi yapmaya devam edeceğiz.

Çünkü;

“Ben öğretmenim”

 

Kariyer ve Yaşam Tasrımcısı 

Kamil Kasacı